Gelenekten Geleceğe Şifa ve Lezzet Köprüsü
Kökeni Antik Yunan'a dayanan Sikencebin, bal ve sirkenin eşsiz birleşimiyle hazırlanan kadim bir şerbettir. Yüzyıllar boyunca hem ferahlatıcı bir içecek hem de şifalı bir tonik olarak tıp ve mutfak kültürlerinde kendine yer bulmuş, Mevlevi geleneğinden Osmanlı saraylarına kadar uzanan zengin bir miras bırakmıştır.
"Balla yapılan yaygın şerbet çeşitleri arasında sekencebîn (sirkencebîn, sirkencübîn) ve mâ-ı ‘asel/mâ’u’l-‘asel (bal şerbeti) gelir. Sekencebîn Farsça sirkengebîn/sirkengubînin Arapçalaşmış şeklidir. Bu içecek sirke ve bal karışımından yapılan ekşi bir şerbettir ve yaz günlerinin ferahlatıcı bir içeceği olarak pek meşhurdur (Tokadî, 2018, s. 6/545)."
Osmanlı Saray Mutfağı'ndan rafine, şurup kıvamında bir tarif.
İbn-i Sina ekolünün, balın faydasını korumaya odaklı orijinal yaklaşımı.
Antik Yunan'dan gelen, şifalı otlarla zenginleştirilen esnek tarif.
Padişahlara sunulan, diplomatik ikramlarda kullanılan prestijli bir içecekti.
Darüşşifalarda (hastanelerde) hastalara şifa ve güç vermesi için dağıtılırdı.
Şerbetçiler tarafından satılır, evlerde misafirperverliğin simgesi olarak ikram edilirdi.